28 Mart 2012 Çarşamba

Sporx.com ve İnternet Girişimleri ardından..

27 Mart Salı günü gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizde, İlkan Gökyılmaz bize Sporx.com'u ve internet girişimlerini anlattı. Üniversite hayatından günümüzde kadar edindiği tecrübeleri ve girişimciliğe dair verdiği tavsiyeleri için İlkan Gökyılmaz'a teşekkürler.




Sabrican Zaim-Ozan Karalar-Sinem Altan-İlkan Gökyılmaz-Çağla Çağdaş Aykaç




Dipnot: "Eksik olanı görün, kararlı olun, odaklanın,çalışın ama ayda gül satmaya çalışmayın. :)"

22 Mart 2012 Perşembe

Okan Bayülgen Reklamları

Bildiğiniz gibi Okan Bayülgen şimdi de Avea'nın yeni reklam yüzü oldu, daha doğrusu yeni dış sesi. "Avea nerede benim sesim orada." diyen reklam şöyle:



Birçok reklam filminde kendisine yani sesine rastlıyoruz Bayülgen'in. Benim aklıma gelen en eğlencelilerden biri Pınaz'daki "Beyn" karakteri mesela. "Kapatıp giderim bu vücudu ben, bodruma yerleşirim ya!" desem çoğumuz hatırlar herhalde. (Hala çok severim.) :) 
Domestos var birde, "Kötüyüm ben kötüyüm." Çoğumuzun diline dolandı şüphesiz, çok sevdik.

Şöyle bir fikir savunulur: farklı firmaların reklamlarında aynı ünlüye rastlanması reklamın etkisini azaltırmış. Bende böyle olduğunu düşünüyorum esasen fakat konu Okan Bayülgen olduğunda aynı fikirde olamıyorum. Yarattığı imajı nedeniyle kimse onun farklı firmaların reklamlarında yer alıyor oluşunu yadırgamıyor. Hatta tam tersi reklamların ilgi çekici olmasını sağlıyor bence çünkü hepimiz onun sesini tanıyabiliyoruz, tonlamalarını ayırt edebiliyoruz.

Birbirinden eğlenceli bulduğum Okan Bayülgen reklamlarından birkaç örnek:
Pınar:

Dacia Duster: 


Domestos:

14 Mart 2012 Çarşamba

Sosyal Medyanın "dünü, bugünü, ..." ardından..

Bugün gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizde, Hamza Şamlıoğlu ve Erdal Erdoğdu ile sosyal medyanın reklamda ne denli etkili olduğundan, kurumların bu fırsatı nasıl değerlendirdiğinden bahsettik. 


Bizimle bilgi ve deneyimlerini paylaşan Hamza Şamlıoğlu ve Erdal Erdoğdu 'na, Bilişim Topluluğu ekibi ve katılan tüm arkadaşlarımız adına teşekkür ediyoruz.



4 Mart 2012 Pazar

Eurasia Moto Bike Expo 2012 ardından..

Her yıl düzenlenen motosiklet ve aksesuar fuarını yine kaçırmadım. 
Suzuki standında, Altan Motor dahilinde görevli olarak yerimi almam dışında fuarda ne var yoksa görmeye çalıştım tabi.


Suzuki geçen yılki yerine kurulmuş, motosikletlerini sıralamış, görev başındaydı. Ekip kalabalıklık olsa da gelen konuklara yine yetişilemedi. :)
Standın bir görünüşünü de paylaşayım..


Bu yıl için kişisel değerlendirmem:

   *Fuarın hayal kırıklığı: Harley Davidson'ın yokluğu. HD Bosphorus kesinlikle orada olmalıydı.
  
   *Fuarın bravosu: Hudson Leather. Onlarca çeşidi fuara taşımış, indirimlerini yapmış ayrıca Sons Of Anarchy Wear Türkiye distribütörlüğünü almış. (burada her türlü sevinç ünlemi mevcuttur.)

   * Fuarın eksiklerinden: Kawasaki. (bence farketmiyor ama yokluğundan şikayetçi çok insan vardı.)

   *Fuarın  gereksizi: Bisikletler. (eski köye yeni adet. orası motosiklet fuarı kardeşim.)

   *Fuarın sempatiği: TürkChopper. Standı ve oldukça kalabalık halde gerçekleştirdikleri katılım. (bayıldım.)


   *Fuarın eskisi: Hayabusa. Bre koca Suzuki, başka Hayabusa'mız yok mu bizim de iki senedir lacivert Hayabusa'yı yutturuyorsun millete?


   *Fuarın jokeri: Regal Raptor. HD olmayan zamanda pek sevildiler. Kimse makinanın detayını sorgulamadı. Chopper mı? Evet. Ucuz mu? Evet.


   *Suzuki standının en güzelleri: Intruder'lar tabi..

3 Mart 2012 Cumartesi

Bilişim ile Girişimcilik Semineri ardından...


Bilişim Topluluğu olarak 29 Şubat tarihinde, Ömer Karapınar ve Berkay Orhaner'i ağırladık.

Seminer Berkay Orhaner'in sunumu ile başladı. Kendisi seslendirme yapıyor. (Discovery'de sık sık duyduğunuz ses var ya, ta kendi :) ) 
Sunumunda sesten, seslendirmeden ve tekniklerden bahsetti bize.


Seminer Ömer Karapınar'ın "Hayata Stajyer Kalma!" dediği sunumu ile devam etti.

Kendi hayatından örnekler sundu bize, yanlış bildiğimiz doğruları anlattı. "B planları sakıncalıdır, A planına odaklanın siz." dedi kendi tarzıyla. :)

İzleyici olarak aramızda bulunan Sevgili Hülya Konar'a bize verdiği pozitif enerji için minnettarım. :)

Ayrıca
Etkinliğimizde bizi yanlız bırakmayan Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Murat Esin'e ve danışman hocamız Yrd. Doç. Dr. Nurşen Topçubaşı'na Teşekkürler..







1 Mart 2012 Perşembe

Dijital Yerli vs. Dijital Göçmen




Dijital yerliler teknoloji, internet, sosyal medya gibi ögelerin yoğun olarak kullanılmaya başladığı yani son 20 - 25 yıl içinde doğmuş olan insanlardır. 
Dijital göçmenler ise dijital çağda doğmamış fakat buna uyum sağlamış olanlardır.


Örneklerle devam edecek olursak dijital yerliler cep telefonları yanında olmadığında bir parçaları eksikmiş gibi hisseden, internetle sürekli iç içe olan, uyandığında ilk işi e-postalarını kontrol etmek olan insanlardır.
Dijital gçömenlerde bunlar adaptasyonlar ile alışkanlıklara dönüşmeye başlamıştır. Yani bir dijital göçmen uyanır uyanmaz telefonunu kontrol etme ihtiyacı duymuyor olabilir.


Çağımızda yaş ortalamalarına dayanarak dijital yerlilerin eğitmenleri dijital göçmenlerdir diyebiliriz. Bu nedenle de çağımız eğitmenlerinin dijital çağa ayak uydurması, benimsemesi gerekmektedir. 
Çünkü gelişen teknoloji ile bilgiye ulaşma yöntemleri de değişmektedir.
Dijital yerliler için bilgiye ulaşmak hiç bir zaman zor olmamıştır. Kalın ansiklopediler araştırmak, kütüphanelerde çalışmalar yapmak zorunda kalmamışlardır. Yerliler için bilgi sadece bir tık ötededir, ulaşması kolaydır.